28 Ekim 2016

Dendero Three: Kışın Sonu

28 Ekim 2016 0
Dökük bir dairede, baba ve oğul odanın orta yerindeki masaya oturmuş birbirlerine bakıyorlardı. İkisi de iyice masaya sokulmuş, kollarını kavuşturmuşlardı.

"Baba, hava soğuk."
"O kadar da soğuk değil."
"Soğuk!"
"Pekala, kışın ortasında havanın ne kadar da soğuk olduğunu hatırla bakalım. Şimdiyse artık kış bitmek üzere. Karşılaştıracak olursak, o kadar da soğuk değil."
"Karşılaştırmak umrumda değil. Şu an hava soğuk."
"Öyle mi? Şunu düşün bir de. Biz Kanto'da yaşıyoruz. Burası Hokkaido'ya göre nispeten sıcak."
"İyi ama, Hokkaido'daki insanların evlerinde sadece gömlekle dolaşabilecekleri kadar güçlü bir ısıtma sistemleri olduğunu duymuştum."

26 Ekim 2016

Yumeno Kyūsaku: Cep Saati

26 Ekim 2016 0
Bir dolabın arkasına düşen cep saati, kendi halinde tik tak ederek çalışmaya devam ediyordu.

Bunu gören fare, "Seni salak!" diyerek onunla alay etmeye başladı. "Neden kimse seni görmeyeceğine rağmen çalışmayı sürdürüyorsun?"

Cep saati, "Çünkü birileri bana baktığında faydalı olabilmem için, kimse beni görmediğinde de çalışmayı sürdürmem gerek." diyerek cevapladı. "Sadece hırsızlar kimse bakmadığında çalışır, ama sadece birileri baktığında çalışan kimseler de aslında birer hırsızdır."

Utanç içinde kalan fare, ağır ağır oradan uzaklaştı.

13 Ekim 2016

Prize, Award ve Reward Arasındaki Fark Nedir?

13 Ekim 2016 15
Bugün, Twitter'da takip ettiğim "mxrat" mahlaslı bir arkadaşım, şöyle bir tweet atmış: "Tam şu an fark ettiğim nüans: "Prize" olunca para ödülü de oluyor, "award" olunca sadece bi' ödül heykelciği oluyor." [*]

İşin aslına bakarsak, "prize", "award" ve "reward" arasında sahiden de bir nüans vardır, ama bu nüans maddi kaynaklı değildir.

Bu kelimeler, Türkçe'de en genel anlamıyla "ödül" ve "mükafat" şeklinde çevrilir ve kullanılır. Aslında zaten dilimizde bu kelimelere ayrı ayrı uygun kelimeler de yoktur, en azından benim şu an için aklıma gelmiyor.

7 Ekim 2016

Allen Ginsberg: Seçilmiş Haikular

7 Ekim 2016 2
içtiğim çayda
hiç şeker yok.
bir farkı da yok.

*

şöyle bir bakıyorum omzumun üstünden
ardım kaplanmış hep
kiraz çiçekleriyle.

*

bilmiyordum adını
hiçbir çiçeğin! -ve böylece
yok olup gitti bahçem.
 
Sağlıcakla kalmanızı dilerim.