24 Eylül 2017

Kindle'a Atılan Taranmış PDF'lerdeki Bazı Harflerin Görünmemesi Sorununun Çözümü

24 Eylül 2017 9
Eski kafalıyımdır biraz, ama bunun en önemli istisnası e-kitap okuyucusudur. İlk başlarda elbette ben de "kitabı eline alacaksın, altını kalemle çizeceksin, o kokusu yok mu o kokusu" gibi gereksiz gösterişlere saplanıp kalmıştım, ama sonra bir Kindle hediye edildi doğum günüm için ve ondan sonra işlerin hiç de öyle olmadığını gördüm. Nitekim Kindle denilen nane, hele ki MOBI format için muazzam bir okuma deneyimi sunuyor. Bunu bilenler bilir, bilmeyenlere de ne desek nasıl anlatsak güç.

Gelgelelim, Kindle'ın PDF dosyalarını açma özelliği olmasına karşın, çoğumuz "taranmış PDF" dosyası sahibi olduğumuz için bu dosyayı atınca bazı harflerin görünmemesi gibi sorunlar ortaya çıkıyor. Yani her sayfada, hele ki temiz taranmamış PDF'lerde, mutlaka birkaç harf eksik oluyor. Elbette ki bu da yukarıda övdüğüm okuma zevkini alıp götürüyor.

Peki böyle olmasının sebebi ve çözümü nedir? Anlatayım.

20 Eylül 2017

The Square Comics

20 Eylül 2017 0
The Square Comics adlı karikatür sayfasından derlediğim ve çevirdiğim karikatürleri aşağıda bulacaksınız. Her ne kadar Facebook üzerinen yayınlansa da, ilkin Webtoon adlı uygulamada görmüştüm bu karikatürleri. Ürün reklamı yapmak gibi olmasın, ancak yarım yıldır düzenli olarak bu uygulamadan karikatür ve çizgi roman okuyorum ve bu işlere ilgisi olan herkese gönül rahatlığıyla tavsiye ediyorum uygulamayı.

The Square Comics'i neden seçip çevirdiğimi söylemek gerekirse, aslında öyle çok komik oldukları için değil, genelde yapılan şakaları ve çizerin mizah anlayışını tatlı bulduğum ve doğrusu baloncuklarını temizleme işi kolay olduğundan -çünkü oldukça basitler- bunu seçtim, hatta aslında seçmiştim. Zira bu karikatürleri teker teker aylar önce Twitter'da çevirip paylaşmıştım, ancak tembel olduğum için bloga daha yeni -ama toplu biçimde- şimdi aktarıyorum.

Umarım siz de eğlenceli bulursunuz.

9 Eylül 2017

Jean-Luc Godard: Histoire(s) du Cinéma

9 Eylül 2017 8
Ey sinemaseverler!

Bir seriyi daha devirdik. İki ayımızı aldı devirmek, ancak Jean-Luc Godard'ın önemli eseri Histoire(s) du Cinéma'yı Türkçeye kazandırmış bulunuyoruz. Elbette haklı bir gurur içinde bu metni kaleme alıyorum. "Böyle bir şey var, çevirmek ister misin?" dediğinde Don Çavo ihtiyatla yaklaştım önce duruma. Nitekim yıllardır çevirisi yapılmamış, zaten elde de doğru düzgün bir altyazı dosyası olmayan bir seri vardı karşımda. Ancak sağ olsun Don Çavo güzel bir altyazı dosyası buldu buluşturdu bir yerlerden bana ve hatta belgesel boyunca geçen her filmin adının yazdığı bir dosya bile gönderdi. Ben de tuttum hem altyazıyı çevirdim hem de her filmin adının yazdığı dosyayı da altyazıya ekleyerek Godard'ın hangi filmlere göndermelerde bulunduğunu izleyiciye aktarmaya çalıştım, ve sanıyorum ki başarılı da oldum.

Histoire(s) du Cinéma: Les Signes Parmi Nous (Bölüm 8) | Son

2 aylık bir sürecin sonua geldik ve bugün Jean-Luc Godard'ın "Histoire(s) du Cinéma"sının son -sekizinci- bölümü olan "Les Signes Parmi Nous"'nun (Aramızdaki İşaretler) çevirisini, altyazı gömmesini, yüklemesini bitirmiş bulunuyorum. Böylece -bir bakıma- üzerimden de bir yük kalkmış gibi oluyor diyebilirim, çünkü ne zaman uzun soluklu bir işe girişsem, biraz da kendimle mücadeleye başlıyorum, bitirebilecek miyim bunu, yoksa yüzüme gözüme mi bulaştıracağım diye çekiniyorum. Ancak denebilir ki, yüzümün akıyla bu işi de eleyerek, eleğimi duvara astım.

Bölümde aslında sürekli bir veda havası vardı sanki, ya da ben son bölüm olduğunu bildiğim için o gözle izledim. Godard'ın önemli gördüğü ve seri boyunca bahsettiği hemen her filmden bir kare gördük. Zaten bana sorarsanız, bu serinin sonuna gelindiğinde, insan anlatabileceği bir şekilde olmasa bile, sinema denilen şeyin ne olması gerektiğini kavramış oluyor, hangi filmlerin değerli olduğunu görüyor. 

2 Eylül 2017

Histoire(s) du Cinéma: Le Controle De L'univers (Bölüm 7)

2 Eylül 2017 2
Histoire(s) du Cinéma'nın yedinci bölümü olan Le Controle De L'univers (Evrenin Yönetimi), yaklaşık 5 gün gecikmeli bitti. Bunun sebebini ise tahmin etmek çok güç değil: Bayram-tatil arası için sağdan soldan gelen eş, dost, tanıdıklar sebebiyle pek vakit bulamadım. Aslında kendimi zorlarsam zamanı rahatlıkla bulabileceğimi bilmeme rağmen işleri hiç de sıkıştırmadım, çünkü çeviriden biraz da uzaklaşmak istedim. Çeviriyi yaparken haz duymak, sıkılmamak, yaptığım işi mekanik bir tekrara dönüştürmemek için bir çaba sarf ediyorum. Olur da bunu kaybedersem çevirinin başına da kolaylıkla oturamayacağımı biliyorum.

Her neyse, bunlar sizin dertleriniz değil; aslına -çok iyi- bakılırsa, benim de derdim değil; mutlaka ve sürekli nişli çıkışlı bir süreci anlama büründürme çabası, en hafif tabiriyle laf kalabalığı.
 
Sağlıcakla kalmanızı dilerim.