12 Aralık 2016

Dirk Gently's Holistic Detective Agency (2016)

12 Aralık 2016
"Eğer bir gün biri çıkıp da Evren'in hangi nedenle ve niçin var olduğunu keşfederse evrenin birdenbire yok olacağını ve yerini daha garip ve anlaşılmaz bir şeyin alacağını ileri süren bir teori vardır.
Bir başka teori ise bunun zaten gerçekleştiğini ileri sürer." Douglas Adams

Douglas Adams, beni en derinden etkileyen yazarlardan biridir. Derinden etkileme söz konusu olduğu zaman daha "edebi" ürünler veren yazarlardan bahsetmeye eğilim olduğunun farkındayım, ama Adams beni edebi yönden değil, zihnimi nasıl kullanabileceğim yönünde etkiledi. Keskin zekası ve ince mizahıyla bir düşünme biçimi kattı bana ve bu, benim için, edebi zevklerden çok daha önemlidir.

Otostopçunun Galaksi Rehberi'ni okumaya başladığım an sürekli zihnimin sınırları genişliyor gibi hissettim. Yanlış anlaşılmasın, bilim kurgu türüne uzak biri de sayılmam, ama ortada olan sadece bir roman değil, beni sarıp sarmalayan farklı bir bakış açısı ve ifade tarzıydı.

Otostopçunun Galaksi Rehberi serisi bittikten sonra tıpkı bir bağımlı gibi başka Douglas Adams kitapları aramaya başlamıştım. Pek tabii olarak Dirk Gently'nin Kutsal Dedektiflik Bürosu'nu elime geçirdim. Yüzümde sürekli bir gülümsemeyle o seriyi de bitirdim. Ne yazık ki geriye Terry Jones ile ortak yazdığı Yıldız Gemisi Titanic dışında Douglas Adams kitabı kalmamıştı. Onu da okudum elbette ve her bakımdan Douglas Adams hayranı olduğumu orada burada söylemekten geri kalmadım.

İşler böyle gelişmişken ve yıllar yılları kovalamışken, yaklaşık iki ay önce Gökhan Yücel'in "Dirk Gently's Holistic Detective Agency izlemeye başlıyoruz, İngiliz versiyonunu zaten çok seviyordum ama buna da iyi diyorlar." tweet'ini gördüm. Tabii ki haklı olarak elim ayağıma dolaştı. Dirk Gently ha! İngiliz versiyonunu da -tabii ki geri kalmayarak- 2012'de izlemiştim ve oldukça da beğenmiştim, şimdiyse yeniden bir Dirk Gently söz konusuydu.

Kolları sıvadım ve nereden nasıl izlerim diye araştırmalara başladım. Başladım başlamasına ama o da ne; Türkçe altyazı hazırlanmamış diziye. Dedim, belki dizi çok kötüdür falan, kimse bulaşmamıştır, sonuçta Douglas Adams eseri, çevrilmemesi söz konusu olabilir mi? İlk 2 bölümü izledim, baktım gayet de hoş bir dizi, eksikleri var, ama güzelleşebilir gibi de. Gene durmadım ve dedim ki kendi kendime: Madem kimse çevirmiyor, Douglas Adams'a olan minnet borcunu bu çeviriyle öde bakalım. Daha evvel E. M. Cioran için de aynı şekilde gaza getirerek kendimi, Cioran ile ilgili bir belgesel çevirmişliğim var.

Aslında çeviriye girmek sorun değildi, sadece şimdiye dek "güncel dizi" çevirmemiştim, nitekim yavaş ve keyfime göre çeviriler yapmayı seviyorum, ama bu sefer her hafta çeviri yapmak lazımdı. Yine iç sesimle bir konuşma geldi geçti, bazı ağır laflar edildi, kalpler kırıldı, çevirirsin, çeviremezsin, bir şey olmaz haftada bir gün, en olmadı ağlarsın çeviremiyorum olmuyor dersin denildi ve çeviriye başlama kararımı ürkerek de olsa aldım.


Ve nihayet 11 Aralık 2016 günü 8 bölümüyle birlikte "Dirk Gently's Holistic Detective Agency" ilk sezonunun finalini yaptı. Artık kendimin gözünü nasıl korkuttuysam, her hafta bölüm yayınlandığı günün akşamına çeviriyi yaparak bir rezillik ve kepazelik girdabına tutulmadan sezonun sonuna geldim. Mutlu ve gururlu ve yer yer onurluyum.

Biraz da dizi hakkında gevezelik edeyim. Hemen şunu ifade etmeliyim ki, dizi, kitabın birebir aynısı değil, hatta genel olarak çok bir benzerliği bile yok. Dizi, Dirk Gently'nin düşünme şeklini ve bir bakıma kitaptaki evrenini ödünç almış ve Max Landis'in uçuk kaçık yaratıcı öğe ve senaryosuyla başka bir şey haline gelmiş. Kötü mü olmuş? Hayır, kesinlikle iyi olmuş. İlk başta Dirk Gently karakterine ısınamamış, mizah anlayışını biraz bayağı bulmuştum, ancak sonra ilginç bir şekilde dizi kendi içinde ilerleyerek ve her bölüm üstüne koyarak oldukça başarılı bir yapım haline geldi. Bu bakımdan, Dirk Gently'i bilenlere diziyi de rahatlıkla tavsiye edebilirim.

Gelelim Dirk Gently'i bilmeyenlere, hani şu "Ne var bu dizide? Olayı ne dizinin?" diyenlere. Spoiler vermeden aktarmam gerekirse, Dirk Gently adlı karakterimiz, kendisinin bir özel dedektif olduğunu söylüyor, ama çalışma metodu diğer dedektiflere göre oldukça farklı, çünkü hiçbir şey yapmayarak, evrenin onu götürdüğü yere giderek davaları çözeceğini düşünüyor. Diğer bir deyişle, bir davayı araştırması tamamen rastlantılara, ön sezilere ve umulmadık gelişmelere bağlı. Bir dava ona geldiğinde, en önemsiz gibi görünen şeyin bile aslında en büyük kanıt olabileceğini düşünerek saçma sapan pek çok işin peşinde koşup duruyor. Elbette dizide buna ek birçok karakter ve yan hikaye de var. Özellikle Dirk Gently ile benzer prensipte çalışan -ama suikastçı olan- Bart karakteri, benim için dizinin en güzel karakteri.

Dirk ve Bart, ikisi de evrenin bir bütün olduğunu, holistic (bütünsel) düşünerek her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğu varsayımıyla hareket ediyorlar. Aslında kitabın Türkçe çevirisinde Kutsal Dedektiflik Bürosu deniyor, ama orada geçen "holistic" kelimesi "kutsal" anlamında gelmiyor, daha demin ifade ettiğim gibi, "bütünsel" anlamına geliyor. Muhtemelen daha ilgi çekici bir isim olduğunu düşünerek öyle demişlerdir ki, doğrusu, evet hakikaten kitabın mantığına tam uymasa da daha güzel bir isim olmuş.

Aşağı yukarı diziyle ilgili bağımı ve görüşlerimi tamamen aktardım sanırım. İkinci sezon da, şartlar el verirse, yine çeviriyi yapmayı isterim; olmazsa da mutlaka artık birileri yapacaktır diye umuyorum. Altyazılara şuradan ulaşmanız mümkün, izlemek için ise burayı kullanabilirsiniz. Başka yer ve şekillerde de bulabilirsiniz, iki siteyle de maddi ve manevi bir bağım yok açıkçası.

Esen kalın -ya da kalmayın; sizin bileceğiniz iş!
"Evren tedirgin edici büyüklükte bir yerdir ve pek çok kişi sakin bir hayat uğruna bu gerçeği görmezden gelmeye meyillidir." — Douglas Adams

1 yorum var:

Bıçkın Mikelanj dedi ki...

bu ilgi uyandıran anlatımla diziyi izlemem şart oldu :)

Yorum Gönder

 
Sağlıcakla kalmanızı dilerim.