Histoire(s) du Cinéma'ya -kelimenin tam anlamıyla- kaldığımız yerden devam ediyoruz!
Bu çeviriye başlarken hedefim her hafta bir bölüm çevirmekti, ama kendimden pek de ümitli değildim. Tembelliğimi, araya başka işler alışımı bilenler, neden ümitli olmadığımı da şıp diye anlayacaklardır. Oysa kendimi de -şu ana dek- şaşırtarak her hafta bir çeviri hedefimi tutturarak ilerliyorum ve işte karşınızda, üçüncü bölüm olan (resmi olarak Bölüm 2A olan) Seul Le Cinema (Sadece Sinema) diyorum.
Bundan önceki bölümler 1989 yılında yayınlanmışken, bu bölüm 1999 yılında yayınlanıyor. (Gerçi bazı yerlerde 1994, bazı yerlerde 1997 diyor, ama arada birkaç sene olduğu aşikar.) Aradaki 10 yıl, belgeselin alengirli anlatım biçimine de bir nebze yansıyor. Nitekim Godard bu sefer röportajvari bir biçimde kameranın "yanında" sohbet ediyor, deyim yerindeyse, çenesi açılıyor.
Bu çeviriye başlarken hedefim her hafta bir bölüm çevirmekti, ama kendimden pek de ümitli değildim. Tembelliğimi, araya başka işler alışımı bilenler, neden ümitli olmadığımı da şıp diye anlayacaklardır. Oysa kendimi de -şu ana dek- şaşırtarak her hafta bir çeviri hedefimi tutturarak ilerliyorum ve işte karşınızda, üçüncü bölüm olan (resmi olarak Bölüm 2A olan) Seul Le Cinema (Sadece Sinema) diyorum.
Bundan önceki bölümler 1989 yılında yayınlanmışken, bu bölüm 1999 yılında yayınlanıyor. (Gerçi bazı yerlerde 1994, bazı yerlerde 1997 diyor, ama arada birkaç sene olduğu aşikar.) Aradaki 10 yıl, belgeselin alengirli anlatım biçimine de bir nebze yansıyor. Nitekim Godard bu sefer röportajvari bir biçimde kameranın "yanında" sohbet ediyor, deyim yerindeyse, çenesi açılıyor.