Yeni Dalga adlı sinema akımının içinde sayılabilecek Jean-Luc Godard, Histoire(s) du Cinéma'nın altıncı bölümü olan "Une Vague Nouvelle"da (Yeni Dalga), bu akımı anlatıyor; anlatıyor demek güç olsa da, bu akımın çarpıcı an ve duygudurumlarını bize vermeye çalışıyor.
Sinema nedir, nasıl çalışır, insanlar ile ilişkisi hangi aşamadadır ve "dördüncü duvar"ı bir yönetmen nasıl konumlandırır gibi ipe sapa gelmez konnuları yine neye tekabül ettiği kestirilmesi güç bir dille ortalığa saçan Godard, aslında belgesel serisi boyunca sinemaya, sahnelere, sekanslara ve hatta klişelere nasıl bambaşka bir açıdan bakılabilir, onu gösteriyor bizlere.
Bu sefer çeviri ile ilgili bir şeyler gevelemekten ziyade, geçtiğimiz bölüm yorumlarda sorulan ve benim de olabildiğince açıklıkla cevaplamaya çalıştığım bir konuya değineyim. Sanıyorum ki, soru ve cevabı aynen alıntılamak, her şeyi en iyi şekilde anlatma yöntemi olacaktır.